Gündem

Çenesi, burnu, elleri ve ayakları büyüdü… Sebebi şoke etti!

Genç kadının uzuvları orantısızca büyümeye, yüzü çirkinleşmeye başladı… Akılalmaz gerçeği öğrediğinde inanamadı.
Kanada’nın Ontario kentinde yaşayan Rebecca Churan, yıllarca anlam veremediği durumun sebebini öğrendiğinde inanamadı.

Rebecca, hayatını muhtaç çocuklara adamış, yardımsever ve çalışkan genç bir kadındı.

Ancak 29 yaşındaki kadının hayatı, yavaş yavaş kabusa dönmeye başladı.

Bir türlü anlamlandıramadığı bir şekilde, Rebecca’nın yüzü de dahil olmak üzere tüm bedeni değişiyordu.

Genç 38 numara ayakkabı giyiyordu ancak ayaklarından biri büyüyerek 44.5 numaraya ulaştı.

Kabus bununla da sınırlı kalmadı. Rebecca’nın çenesi ve burnu da gittikçe büyüyordu.

Genç kadın aynaya baktığında kendini tanıyamaz hale gelmişti.

Genç kadın eski fotoğraflarına bakıp hüngür hüngür ağlıyor, depresyonla pençeleşiyordu.

Gezmediği doktor, gitmediği hastane kalmadı. Hekimler bu orantısız büyümeye neyin sebep olduğunu bir türlü bulamıyordu.

En sonunda 10’dan fazla doktora muayene olan Rebecca’nın hastalığını çözen biri çıktı.

2019 yılının Mart ayında, “insülin benzeri büyüme faktörü 1” denen hormonun vücuttaki miktarını ölçen LGF-I testini yaptırdı.

İnsülin ile benzerlik gösteren bu hormon, Büyüme Hormonu ile birlikte hücreleri çoğaltmak ve yeniden üretmek için çalışır.

Doktorlar, testin sonuçlarını gördüklerinde ise şoke oldu.

Rebecca’nın yaşındaki bir kadının büyüme hormonu 97 ile 297 birim arasında olması gerekirken, genç kadının sonuçları 1015’i gösteriyordu.

Rebecca’nın büyüme hormonu üreten hipofiz bezinde tümör olduğu ortaya çıktı.

Rebecca’nın burnundan ameliyat olarak tümörün bir an önce alınması gerekiyordu.

Genç kadın bu operasyondan her ne kadar ölümüne korksa da, bedeninin büyümeye devam edip daha da orantısız bir hal alacağını düşünmek onu ikna etti.

Rebecca, 6 Nisan günü ameliyata girdi. Girmeden önce de operasyonun işe yarayıp yaramayacağını görmek için ellerini ölçtü.

Operasyondan bugüne dek, Rebecca’nın elleri 2.5 santimetre küçüldü.

Rebecca’ya bugüne dek gittiği doktorlar tarafından pek çok yanlış teşhis konmuştu.

Genç kadına, anksiyete, diyabet ve depresyon teşhisleri kondu ve bu durum tedavide zaman kaybedilmesine neden oldu.

Ancak Rebecca yine de geç de olsa doğru doktorla tanıştığı ve iyileşmeye başladığı için çok mutlu.

Bu kanser çeşidinin çok ender görüldüğünü, bu sebeple de konuda bilinçli ve bilgili olan çok az insan olduğunu söyleyen Rebecca, kendi yaşadığı zorlukları başkalarının yaşamasını istemiyor.

“İlk gittiğiniz doktorun size koyduğu teşhise hemen inanıp soruşturmayı kısa kesmeyin” diyen genç kadın, mutlaka birden fazla fikir almaları konusunda hastaları uyarıyor.