Gündem

Altın alacaklar dikkat! Aylar sonra bir ilk…

Altın en önemli yatırım ve tasarruf araçlarından biri. Altın fiyatındaki dalgalanmalar piyasaları olduğu kadar birçok kesimin ilgisi dahilinde.

Genel olarak altın fiyatını etkileyen temel parametrelere bakıldığında; enflasyon, faiz, ABD dolarının seyri, merkez bankaları para politikaları, jeopolitik gelişmeler, fiziki alım satımlar (arz talep) gibi etkenleri saymak mümkün.

Hürriyet’ten Zeynel Balcı’nın yazısı:

Sayılan konu başlıklarından dönem dönem bazıları öne çıkar. Bazen de bir çok gelişme birlikte kendini gösterir. Küresel faiz ve enflasyondaki yükseliş ile ABD dolarındaki değerlenmenin altın fiyatına düşüş olarak yansıması beklenirken aksi yöndeki gelişmelerin de fiyatı yukarı çekmesi muhtemeldir.

GÜVENLİ LİMAN

Jeopolitik gerginlikler ve istikrarsızlık güvenli liman ihtiyacını arttırması nedeniyle altın fiyatına yükseliş olarak yansıyabilir.

Merkez bankalarının parasal genişleme politikaları ve bol likidite altın fiyatını desteklerken merkez bankalarından gelen fiziki alım satımlar altın fiyatını etkileyen gelişmeler arasında görülür.

Hatırlanırsa, koronavirüsün ilk günlerinde ‘nakit kraldır’ anlayışıyla ABD doları değerlenirken, altın fiyatı sert düşüş gösterdi.

Ardından ABD Merkez Bankası (Fed) öncülüğünde merkez bankaları parasal genişleme politikaları, hükümetlerden gelen mali teşvik paketleriyle piyasalar nakde boğulunca altın fiyatı tekrar yükselişe geçmişti.

Bu bilgileri dip not olarak verdikten sonra son günlerde değer kaybeden altın fiyatında neler oluyor diye bakmakta yarar var.

TEŞVİK PAKETİ

Pandemi nedeniyle küresel ekonomide düşük faiz ve bol likidite ortamı devam edecek beklentisi hakim. Son olarak ABD’nin yeni başkanı Joe Biden, 1.9 trilyon dolarlık yeni teşvik paketi açıkladı.

Bu paketin kısa sürede yasalaşması için de Cumhuriyetçilerle görüşmeler sürüyor. Piyasalarda hiç olmadığı kadar var olan likidite daha da artacak gibi görünüyor. Fed Başkanı Powell, geçtiğimiz günlerde faiz oranının 2022 yılına kadar sıfıra yakın kalacağını açıklamıştı.

Bu gelişmeler, uzun vadede enflasyonu arttıracak görüşünü öne çıkarırken, piyasalar tarafından fiyatlanmaya başladı. Ağustos ayında yüzde 0.50-0.60 seviyelerinde seyreden ABD 10 Yıllık Bono Faiz oranı dün itibariyle yüzde 1.15 seviyesinin üzerine çıktı.

Yükselen faiz, son dönemde beklentilere göre daha iyi gelen ABD ekonomik verileriyle birleşince, ABD dolarına değer kazandırdı. Ayrıca finans piyasalarındaki olumlu hava risk iştahını arttırırken güvenli liman ihtiyacını azalttı.

ÇEKİLME YAŞANDI

Sayılan gelişmeler altın fiyatına düşüş olarak yansıdı. Her ne kadar kısa dönem ABD dolarının değer kazanması ve uzun dönem faiz yükselişi altın fiyatlarını aşağıya çekse de, düşük faiz, bol likidite, merkez bankalarının parasal genişleme politikaları ve yüksek enflasyon ‘uzun dönemde’ altın fiyatını destekleyecek gelişmeler.

Dış piyasalarda ons dolar fiyatındaki değer kaybı, iç piyasalarda dolar/TL kurundaki düşüşle ile birleşince altının gram/TL fiyatında daha belirgin bir gerilemeye neden oldu.

Gerek dışarıda ons dolar, gerekse içeride gram TL fiyatındaki düşüşlerle önemli destek noktalarına kadar çekilme yaşandı. Satış baskısı korunmakla birlikte altın fiyatını aşağıya iten gelişmelerin belli ölçüde fiyatlandığını söylemek mümkün. Gündeme bağlı olarak bir süre daha dalgalı seyir izlenebilir.

Gram altın geçen yıl temmuz ayından bu yana ilk defa 420 TL’nin altına indi.

Gram altın kasım ayında 540 TL seviyelerine kadar yükselmişti.